Yeterince Görünür Olmayan Çalışanların Refahı Nasıl Desteklenebilir?

Yeterince Görünür Olmayan Çalışanların Refahı Nasıl Desteklenebilir?

YETERİNCE GÖRÜNÜR OLMAYAN ÇALIŞANLARIN REFAHI NASIL DESTEKLENEBİLİR?

 

📍 İşverenlerin sahip oldukları şirketin başarısının çalışanların katılımına ve üretkenliğine bağlı olduğu noktasındaki farkındalığı, çalışanlarının refahını desteklemek için yenilikçi ve güçlü adımlar atması noktasında bir katalizör görevi görür.

Bu resim için metin sağlanmadı

Kapsayıcı iş gücünü ve farklılıkları bünyesinde var edebilen kuruluşların finansal performanslarında ve yaratıcılıklarında iyileşme görülürken bununla birlikte inovatif fikirler üretme noktasında da başarılı olduklarından söz edilebilir. 

Peki, çalışanlarının esenliğini ve beden sağlığını destekleyen bir kuruluşun çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konusunda da bir efor sarf ettiği ve bu konuda başarılı olduğu anlamına gelebilir mi?

 İş liderlerinin çalışanlarının hayatları ve kariyerleri adına olumlu değişiklikler yaratabilmeleri için mevcut çalışanlarının fiziksel, zihinsel, duygusal sağlığı ve finansal durumlarının gözetmeli ve bunu yaparken çalışanlarının refahını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirebilmelidirler. Çalışanların refahının gözetilmesi, bu kişilerin çalışma ortamlarından, bu ortam içeresindeki ilişkilerinden ve başka konulardan kaynaklanan zorluklarının farkında olup çalışanlarının potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri bir ortam sunması olarak tanımlanabilir. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı bünyesine dahil etmeyen bir kuruluşun çalışan refahının iyileştirilmesi konusunda bir adım geride olduğu da bir gerçektir.

İşverenler Yeterince Temsil Edilmeyen Çalışanların Refahını Nasıl Destekleyebilir?

Bu resim için metin sağlanmadı

İşverenler tarafından çalışanların etnik kökenleri, renkleri ve dini kimlikleri dolayısıyla deneyimledikleri bireysel travmalara ve adaletsizliğe destek veren bir ortam sağlanabilmelidir. (Bu destek şirkete bu konuda destek veren bir psikolog veya uzman tarafından sağlanabilir.) Oluşturulacak bu ortam, çalışanların yalnızca kişisel travmalarını daha iyi anlamaları noktasında değil, aynı zamandan işyerinde deneyimledikleri bu travmayı yönetebilir hale gelmelerine de katkıda bulunacaktır. Bu ortam sayesinde çalışanların refahında iyileşme sağlanabilir.

Yöneticilerin Bu Konudaki Becerisini Geliştirmek Çalışan Refahını Destekleyebilir Mi?

Yapılan bir araştırmada birçok yönetici, çalışanlarının toplumsal süreçlerden kaynaklanan tedirginliğini ve huzursuzluğunu giderme noktasında kendilerini yetersiz hissettiklerini ifade etmişlerdir. Yöneticilerin iletişim becerilerinin geliştirilmesi ve çalışanlarına destek verdiği esnadaki kullandığı dilin önemi de oldukça büyüktür. Örneğin, “Sana nasıl yardımcı olabilirim?” gibi bir kullanımın çalışanlara duygusal bir yük yükleyebileceği söylenebilir. Bu kullanım yerine duruma ve kişiye özel bir desteğin varlığı çalışanların refahının iyileştirilmesinde daha doğru bir yöntem olarak düşünülebilir. “Size işvereniniz olarak destek vermek istiyorum. Bu noktada perşembe günü olacak toplantımızda rahatsızlığınızı gündeme almayı düşünüyorum eğer sizin için de uygunsa.” gibi bir kullanım çalışanın deneyimlediği stres ve kaygıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Çalışanların Kendi Hikayelerinin Paylaşması Daha Kapsayıcı Bir İş Ortamı Sağlama Konusunda Kolaylaştırıcı Olabilir Mi?

Bir çalışanın kişisel sürecini, hikayesini paylaşması, iş arkadaşlarının farklı perspektifler kazanmasına ve bu sayede daha kapsayıcı bir iş ortamı sağlamaları noktasında çalışanlara ön ayak olur.

Konuyla alakalı daha detaylı bilgi sahibi olmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz. 👇

https://hbr.org/2022/03/supporting-the-well-being-of-your-underrepresented-employees?registration=success